Kocaeli’de mühendis çift, geliştirdikleri çok emelli dron ile afet müdahalelerinde yeni bir devri başlatıyor. Aydınlatma, yıkama ve yangın söndürme üzere birçok fonksiyonu tek aygıtta birleştiren sistem, oteller ve kamu binaları için kiralanabilir hale getirildi.
Kocaeli’de Melih Biçer (25) ve eşi Pelin Biçer’in (23) öncülüğünde kurulan firma, Bilişim Vadisi’nde yer alan merkezinde yaklaşık yüzde 60 yerlilik oranıyla çok gayeli endüstriyel dron üretimi yapıyor. Firma, 6 Şubat sarsıntısının akabinde yaşanan aydınlatma eksikliğinden ilham alarak geliştirdiği genel niyetli dron ile geceyi adeta gündüze çeviren aydınlatma sağlayabiliyor. Ayrıyeten tıpkı dron ile yangın söndürme ve yıkama süreçleri de gerçekleştirilebiliyor.
“AYDINLATMA, YIKAMA VE SÖNDÜRME SÜREÇLERİ YAPABİLİYORSUNUZ”
Melih Biçer, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Uzay Bilimleri Mühendisliği’nde son sınıf öğrencisi olduğunu belirterek, “Bilişim Vadisi Teknopark’ta firmamızın genel merkezi var. Teknopark bünyesinde geliştirdiğimiz cihazlarımızda genel amaçta işe yarayabilen bir dron geliştirdik. Birinci çıktığımız yolda aslında bize en üzen geçtiğimiz yıllardaki zelzele afetiydi. Zelzele afeti yaşandığı sırada geceleri enkaz üstünde aydınlatma sağlanamıyordu. Biz kendi bünyemizde 350 bin lümenlik aydınlatma dronları yaptık. Tek bir tane dronumuz var. Bu dronun üzerine yahut altına taktığınız podlar vasıtasıyla aydınlatma, yıkama ve söndürme süreçleri yapabiliyorsunuz. Yani aslında bir genel gaye dronuyla istediğiniz rastgele bir işi yapabiliyorsunuz. Şu an için geliştirdiğimiz 4 farklı podumuz var. Bunlar yıkama podları, aydınlatma podları ve söndürme podları olarak geçiyor” dedi.
“YÜKSEK KATLI BİNALARI İTFAİYE GELMEDEN SÖNDÜRMEYE BAŞLAYABİLİYORUZ”
Özellikle hastane ve otel üzere yüksek binalarda yangına birinci müdahaleyi gerçekleştirmek için söndürme podları geliştirdiklerini vurgulayan Biçer, “Büyük kamu binaları, hastaneler ve otellerde yaşanabilecek yangınlara dronlar ile erken müdahale sağlayabilir miyiz diye düşündük. Geliştirdiğimiz söndürme podları sayesinde dron, itfaiye grupları gelmeden yangına müdahale edebiliyor. Bu hizmeti otellere kira usulüyle sunmayı planlıyoruz. Vatandaşlarımızdan da, konakladıkları otellerde bu tıp bir güvenlik altyapısının olup olmadığını sormalarını rica ediyoruz” diye konuştu.
“3 VAZİFE, TEK DRON”
350 bin lümenlik aydınlatma kapasiteli dronlar geliştirdiklerini aktaran Melih Biçer “Bunlar ne demek? Geceyi gündüze çevirmek demek, yapay bir güneş demek. Biz tıpkı dronlarla, tıpkı alt yapıyla ve birebir sistemde bunu gerçekleştirebiliyoruz. Yani satın aldığınız ve kiraladığınız rastgele bir teknolojiyle hem dış cephe temizleme, hem gece aydınlatma faaliyeti yürütebiliyorsunuz hem de bunu yangın söndürme teknolojilerini kullanabiliyorsunuz” tabirlerini kullandı.
“YERDEN 100 METREYE KADAR PÜSKÜRTME TEKNOLOJİSİ”
Geliştirdikleri dronun 15 kilograma kadar yük taşıyabildiğine dikkat çeken Melih Biçer, kelamlarına şöyle devam etti:
“Yerde bulunan yüksek basınçlı pompalar sayesinde, tanktan alınan kimyasallar yahut su, hortum aracılığıyla üste, dronun bulunduğu noktaya iletilebiliyor. Şu ana kadar 100 metre yüksekliğe kadar püskürtme yapabildik. Güçlü pompa ve sistemlerle bu arayı daha da artırmak mümkün. Tüm dizaynlar, patentler, yararlı modeller bize ilişkin. Şu an Türkiye’deki dron firmaları ortasında ya da memleketler arası manada dron patentleri noktasında firmamız çok önemli hacme sahip. Artık seri üretim etabına geldik. Üretim bantlarımızı ayarladık, makinelerimizi ayarladık. Takriben ayda 10’a yakın dron üretebilecek kapasitemiz var. Eşim de benim üzere bir mühendis. İkimiz de İTÜ’de bir mühendisiz”
“DAHA MEZUN OLMADAN GEÇTİĞİMİZ YIL DRONE FİRMAMIZI KURDUK”
İTÜ Elektrik Mühendisliği son sınıf öğrencisi olan Pelin Biçer ise “Geçtiğimiz yıl daha mezun olmadan dron firmamızı kurduk. KOSGEB’ten 2 milyon TL’lik hibe alarak bu firmayı kurduk. Ana merkezimiz Bilişim Vadisi’nde. Üretimlerimizi açtığımız iş yerinde yapmaya devam ediyoruz. Türkiye Kalkınma Fonu, şirketimizin ortaklarından bir tanesi. TÜBİTAK’tan takviyeler aldık, devlet takviyeleriyle kurulduk ve üretimlerimize burada devam ediyoruz” biçiminde konuştu.
“AFET DRONLARI ÜZERİNE DE ÇALIŞIYORUZ”
Pelin Biçer, üniversitenin birinci yıllarında dron geliştirmeye başladıklarını tabir ederek, “6 Şubat’ta yaşanan sarsıntıdan sonra aydınlatma dronları geliştirmeye karar verdik. Enkazın aydınlatılması gayesiyle Japonya’dan getirtilen dronları öğrendik. “Bunu biz de yapabiliriz, ülkemizde geliştirebiliriz” dedik. Aydınlatma dronu, akabinde yıkama, püskürtme potları geliştirdik. Piyasadan gelen talebe nazaran geliştirmelerimize devam ediyoruz. Tıpkı vakitte afet dronları üzerine de çalışıyoruz. Aydınlatma dronumuz bir stadyumun direklerinden bir tanesi kadar. 350 bin lümenlik devasa bir ışık yayabiliyor. Yere büsbütün bağlı. Pirize bağlayıp çalıştırabiliyorsunuz ve sınırsız bir uçuş sağlıyor bu sayede. Dronu indirip aydınlatmasını değiştirip farklı bir süreç yapmanıza gerek kalmıyor. Yalnızca kaldırıp havada tutabiliyorsunuz. İçeriğindeki yazılım sayesinde esasen havada kendisi kalabiliyor. Aydınlatmayı da sınırsız formda sağlayabiliyorsunuz” dedi.
“YERLİ TEK ENDÜSTRİYEL DRON ÜRETİCİSİYİZ”
Son olarak Pelin Biçer, “Şu an Türkiye’de online satış kanallarında yerli ve endüstriyel drone üreten tek firmayız. Öteki yapan rastgele bir firma yok. Online mağazalara bakıldığında şu anda dron üreten ve satan bir tek biz varız. Şu anda Türkiye’de kilogram ihracat bedeli 1,5 dolarken biz sattığımız eserle bunu kilogram başına bin doların üzerine çıkartabiliyoruz ki, bu neredeyse bin katı kadar bir bedel sağlamış oluyor. Dron sanayisi çok yeni bir alan olduğu için bu alanın uzmanı çok az. Biz burada birebir vakitte lise öğrencilerini de yetiştiriyoruz. 15 ortaklı bir firmayız ve genç mühendislerle büyümeye devam ediyoruz” kelamlarına ekledi.
About The Author
More Stories